"İlker Kızmaz" için arama sonuçları
Film
Cennetten Kovulmak
2000’li yılların başı Türkiye. Birinci gündem maddesi; çöken ekonomi. Çoğunluğun, savaşın bittiğini düşündüğü bir dönemde, savaşın etkileri devam etmektedir. Yaşadığı en büyük sorun evlenmek üzereyken ayrıldığı nişanlısı olan Emine, bir inşaatta elektrik mühendisi olarak çalışmaya başlar. Nişanlısına harcadığı zamanın ve emeğin üzüntüsünü yaşarken yeni bir başlangıç yapmak istemektedir. Tam bu sırada askerde olan kardeşi bir çatışmada yaşamını yitirir.
Bittiği söylenen savaşın devam ettiği Muş’un küçük bir köyünde, kalabalık ailesiyle yaşayan Ayşe neşeli bir kızdır. Şehirli her şeye hayran olan Ayşe, bir İstanbul meraklısıdır. Kamyonculuk yapan babasından en büyük isteği kendisini İstanbul’a götürmesidir. Ayşe, İstanbul’da okuyan abisinden sürekli İstanbul’a dair bir şeyler ister.
Kardeşinin acısı ve eski nişanlısının baskısı devam ederken, Emine işe dönüp günlük hayata adapte olmaya çalışmaktadır. Hiç alışık olmadığı inşaat ortamında işini öğrenirken, aynı zamanda kendini o güne kadar şahit olmadığı bir sosyal yapı içinde bulur. On altı yaşında, inşaatta kaçak olarak çalışan Kürşat, hayatında ilk kez bir kadını otorite olarak görmesinden ve hiç tanık olmadığı bir kadın tipi olan Emine’den etkilenir. Savaş koşullarının yoksullaştırdığı bölgeden ailesine yardım etmek için İstanbul’a gelen Kürşat, çalışkan bir işçidir. Talihsiz bir iş kazası sonucu ölümü sonrası, Kürşat’ın ortada kalan cesedinin yasal işlemlerini Emine üstlenir. Baskılar nedeni ile çocuklarını kaybeden Ayşe’nin ailesi, ellerinde kalan tek çocukları Ayşe’yi kaybetmemek için İstanbul’a taşınır. Ayşe hayalini kurduğu İstanbul’a, ailesi ise geleceği belli olmayan bir şehre gitmektedir. Emine, vicdanın sesini dinleyip Kürşat’ın cesedini memleketine kendisi götürmek için yola çıkar. Emine otobüste, Ayşe kamyonda, birbirlerine teğet geçerken göz göze gelirler. Birbirlerinin geçmişlerine ve geleceklerine, tersine bir yolculuk başlar.
Film
Çanakkale 19:15
Rus Harbi, Balkan Savaşları, elden çıkan topraklar ve verilen ağır yenilgilerle 20. yüzyılın başları Osmanlı Devleti için çok büyük maddi ve manevi kayıplarla gelir. Rumeli toprakları kaybedilmiş, eziyet gören Osmanlı tebaası Anadolu'ya göç etmeye başlamış, Osmanlı orduda büyük kayıplar yaşamıştır. 1914'te 1.Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ve Osmanlı'nın İttifak Devletleri ile yeniden savaşa girmesi sonucu Anadolu’da eli silah tutan tüm genç erkekler için seferberlik emri çıkar.
Şimdiye kadar ağır yenilgiler alan Osmanlı vatan bellediği toprakları korumak için var gücüyle yeniden birlik olur. Osmanlının eğitim, görmüş genç ve yetenekli beyinleri de gönüllü olarak askere yazılır. İşte gencecik Veli ve Mehmet Ali de bu askerler arasındadır.
Kısa süre içerisinde Maydos (Eceabat)'a tayin edilirler ve Conk Bayırı’nda İngiliz kuvvetlerine karşı tarihin daha önce yazmadığı bir inanç ve cesaretle savaşırlar. Mustafa Kemal’in komutanısına atandığı yeni kurulan 19. Tümen’e katılırlar. Öte yandan Çanakkale Boğazı’nın savunmasından sorumlu Cevat Paşa da bir yandan destek beklemekte diğer yandan mayın hatları için hesap yapmaktadır.
İngilizler ve Fransızlar 18 Mart 1915 günü müthiş bir askeri kuvvetle boğaza giriş yaparlar; fakat vatan toprağı olan Çanakkale Boğazı’nı geçmek sandıkları kadar kolay olmayacaktır. Defalarca denizden ve karadan saldırırlar ama karşılarında üstün cesaretleriyle Veli’yi, Mehmet Ali’yi, Bigalı Mehmet Çavuş’u, Nusrat Mayın Gemisi’ini, Seyit Onbaşı’yı, Hilmi Şanlıtop’u, Hüseyin Avni Bey’i, Boyabatlı Mustafa’yı,Yüzbaşı Faik’i, Şefik Bey’i ve Mustafa Kemal Paşa’yı bulurlar...
Film
Kurt Kanunu
İttihat ve Terakki Cemiyetine mensup olan bir grup, Kurtuluş Savaşı sonrasında gerçekleştirilmeye çalışılan yeni oluşumda kendilerini bir tarafa itilmiş ve dışlanmış hissetmiş, bu duygusal güdüyle Cumhuriyet tarihinin belki de en şaibeli olayı olan İzmir suikastına sebebiyet vermişlerdir. Bu olaydan habersiz olan ve kendini suikastın içinde bulan bir isim vardır: Kara Kemal... Kendini İzmir suikastının içinde bulan, İstanbul’un sahibiyken sığınacak mekân bulamaz hale gelen ve güvenebileceği bütün kapıların yüzüne kapandığı Kara Kemal’in yaşadıklarını anlatan Kurt Kanunu’nun konusu kısaca şöyle:
Zamparalığı ile meşhur olan Abdülkerim, suikast ekibinin de içinde bulunduğu Gülcemal vapurundan son anda inen kadının Laz İsmail’in kapatması Ballı Naciye olduğunu fark eder etmez Naciye’nin evinin yolunu tutar. Abdülkerim, Naciye ile gününü gün ederken, Baytar Rasim, Abdülkerim’i aramaktadır. Baytar Rasim, suikast ekibinden Ziya Hurşit’in hükümetle bağlantı kurduğunu duymuş, durumun hemen Kara Kemal’e iletilmesi gerektiğini düşünmüştür. Ama işin garip tarafı, Kara Kemal’in hiçbir şeyden haberi yoktur...